Her şeyin zıttıyla birlikte var olduğu dünyada, biz sert bir yumruğu ne zaman kafamıza yeriz biliyor musunuz?
Dengeyi şaştığımız zaman.
Dualite sistemine göre, her unsur zıttıyla uyum içerisinde çalışmaktadır.
Astrolojide ''Aks'' kavramı ile buna örnekler verebiliriz.
Bir burcun hem olumlu hem de olumsuz yönleri vardır, yine dualite mantığı gereği. Yani, her burç karşısındaki burç ile el ele çalışır aslında.
Örnek vermek gerekirse ; diyelim ki siz Koç burcu güneşi bir insansınız, yani burcunuz Koç. Onun tam karşı aksında da Terazi burcu yer almaktadır.
Nedir bu Koç- Terazi olayı derseniz eğer; size Koç burcunun temel niteliklerinden kısaca bahsedebilirim.
Koç burcu ateş elementine sahip, öncü, lider, hızlı ve atak davranan, benmerkezinde önce kendisini tutan,aşırı yanlarıyla da fevri, dürtüsel davranan, aceleci bir karakter verebilir ona mensup olan kişiye.
Terazi burcu ise, nâif, estetik duygusu gelişmiş, merkezine ben değil, biz enerjisini koymuş, uzlaşmacı, adalet anlayışı güçlü, sanatsever bir burçtur.
Elbette ki onun da gölge yanalrı vardır. ''Biz'’ duygusu çok gelişmiş olduğu için, yeri geldiği zaman ''Ben''demeyi, insiyatifi sadece kendi eline almayı bırakabilir.
Hayattaki denge dediğimiz şey ise, tam olarak burada vuku bulmaktadır işte.
Siz, kendi burcunuzun gölge yanlarını çalıştırmaya başlarsanız şayet, zaman içerisinde hayata ve karşınızdaki insanlara verdiklerinizin sizi gitgide yıprattığını, yorduğunu, enerjinizin günden güne azaldığını, bunun neticesinde de mental ve ruhsal sağlığınızın yavaş yavaş bozulmaya başladığını görebilirsiniz.
Hayatın ne fazla fevri, bencil, aşırı dürtüsel , kalıbına sığmayan insanlara tahammülü vardır, ne de sadece sen , önce sen, benim isteklerim olmasa da olur, sen mutlu ol yeter, diyen bir zihniyete.
Yeri geldiğinde sumayı, yeri geldiğinde de avazı çıktığı kadar haykırabilmeyi öğrenmesi gerekir insanoğlunun.
Buradaki Koç- Terazi örneğini sadece bir örnek olarak gösterdim.
Zodyak’taki 12 burcun da hem olumlu, hem olumsuz özellikleri vardır. Bunlar bizi biz yaparlar elbette.
Siz ne zaman fazla verici olmaktan zarar görmediniz mesela? Hep uzlaşmacı, hep anlayışlı tutumunuzu sürdürürken, zaman içerisinde artık sesinizin hiç duyulmadığına şahit olmadınız mı?
Ya da hep öfkeli, hep ani ve dürtüsel davranışlarınızın bir noktadan sonra insanların kalbini nasıl da kırdığına, gitgide nasıl da yalnızlaştığınıza hiç şâhit olmadınız mı?
Hayatınızdaki insanlar tam da bu aşırı uç noktada size yeter artık deyip, kapıyı çekip gitmediler mi?
Tam olarak anlatmak istediğim buydu aslında; zıtlıkların uyumlu dansıdır bizi hayatta mutlu edecek olan unsur. Aşırıya kaçtığınız noktada hep karşı aksa yürümenin huzuru , uyumu güzelliği var olsun hep hayatlarınızda.
Hayat yumruğunu değil, huzurunu sunsun kalplerinize.
SERPİL KAYA
Serpil Kaya ‘’Gri Koza’nın Kelebekleri’’ adlı kitabın yazarı ‘’Derin Nefes Sayıklamalar’’ adlı...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...