Tutunamayanlar

 

 

 

‘‘Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma’’ der, Nazan Bekiroğlu.

 

Bu ay; Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar isimli romanından altını çizdiğim cümleleri paylaşacağım. Tutunamayanlar gibi önemli bir başyapıtı ana dilimizde okuduğumuz için çok şanslıyız.

 

 

 

TUTUNAMAYANLAR / Oğuz Atay

 

# Canım insanlar

 

# Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu.

 

# Canım papatyalar.

 

# İnsan bunları neden görür?

 

# Hayata dayanamadığımız için espri yapıyoruz.

 

# Kendini çözemeyen kişi, kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.

 

# Kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin, kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur.

 

# Canım Selim.

 

# Selimciğim Işık.

 

# Şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdir.

 

# Kafiye tanrısının kurbanı oldum.

 

# Derdi büyük, bir türlü ölemiyor!

 

# Çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaklardır.

 

# Hayatlarıyla yanlış olanların, ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?

 

# Taşradan gelenler şehirde doğmaktan başka meziyeti olmayanlar tarafından hor görülmeyecektir.

 

# Durumumu beğenmiyorum.

 

# Burada çok rahatım. Terliklerimi getirin. Entarimi getirin. Beni getirin…

 

# İnsanlar gibi eşyalar da halden anlayacak; İnsana karşı kör ve anlamsız direnmeden vaz geçecek. Çok sıkılırsan, oturup masanla bir çift laf edebileceksin.

 

# Turgut, bir şeyler söylemek gerektiğini anladı fakat konuşamadı. Haklı haklı sustu.

 

# Ayrıntılarda ele vermez mi insan kendini?

 

# Ölümü bilerek yaşamak istiyorum Olric. Yaşamanın anlamını bilmek için, ölümün anlamının karanlıkta kalmasını istemiyorum.

 

# Yarından korktuğumuz için, düne kök gibi bağlanacak mıyız?

 

# Bütün hayatımızı yersiz çekingenliklerle mi geçireceğiz Olric? Cesareti yalnız kafamızda mı yaşayacağız?

 

# Kitap okumakla, manavın beni aldatmasına engel olamıyorum bir türlü.

 

# Felsefe kitapları okumayı denedi. Bir süre sonra iki kere ikinin dört olduğundan kuşkulanmaya başladığı için bıraktı.

 

# Sen ne biçim Selim’din!

 

# Çiçeklerden papatyayı, insanlardan Selim’i beğeniyorum.

 

#  Ne kadar iyisin Olric. Benim bütün ihanetlerime göz yumuyorsun ve bana doğru yolu göstermiyorsun.

 

# Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır.

 

# İnsanlar, artık aydınlara verdikleri umumi vekâletnameyi geri alsınlar istiyorum.

 

# Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.

 

 

 

BURAK KETENCİ

Mart 2023 / İstanbul

Image

Arzu KOLOĞLU

1978 yılında Niğde’de memur bir aile...

Image

Aynur GÖRMÜŞ

“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...

Image

Aynur KULAK

2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...

Image

Ayşegül EKŞİOĞLU

İstanbul’da doğdum, Pertevn...

Image

Burak KETENCİ

1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...

Image

Gülhan MERİÇ

1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...

Image

Hasan Ünal TEKAĞAÇ

1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....

Image

İbrahim KORKMAZ

1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...

Image

İlkay AKIN

Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...

Image

Psk. İlkim ÖZ

İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...

Image

Mehmet DEĞİRMENCİ

1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...

Image

Orçun OĞLAKCIOĞLU

Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...

Image

Özlem KALKAN ERENUS

1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...