Yalnızdım..
İçsel bir yalnızlığın yollarında dolaşıyor, kendi içime yürüyor ve kimseye rastlamıyordum. Bu seçimi ben yapmıştım. Kalabalıkları, eski ve kötü anılarımı bırakıp yalnızlığıma koşar adım gitmiştim…
Bir gün -yine sigaramın dumanına düşüncelerimi yüklediğim bir gün – okuduğum kitapta “ Yalnızlık, hafızayı zayıflatıyor.”* cümlesine rastladığımdan beri bir şeyi unutmak istediğimde yalnızlığıma sığınıyordum. Kalbimin soğumaya yüz tutan yerlerinde aşk acılarımın külleri, gölgeler, gerçekleşmeyeceğinden emin olduğum hayallerim vardı. Bunlar üzerine uzun uzun düşünmüşlüğüm, aklımda çoğu insana öfkemle zarar vermişliğim sonra onları evrenin akışına bırakmışlığım da…
Zamanında çok konuşmuş olmanın belki de kahkahalarla gülmenin anlamını yitirdiği yerde, derin bir sessizliğin içinde öylece duruyordum. Yüzler geçiyordum, tepkisiz. Halbuki en çok o yüzleri sevmiştim. Şimdi karşımda dursalar yabancılıktan başka bir sıfat yükleyemeyeceğim o yüzlere türlü fedakarlıklar yapmışlığım vardı…
Yalnızdım..
Şarkı paylaştığım kalabalıklar, kendi sahteliklerine çekildikten sonra şarkı sözlerinin cezaya dönüştüğü bir yerde de duruyordum. Durup öylece bakıyordum harcanan heyecanıma. Gölgeleri, sözleri soğuyordu. Gelecek için söylenilen her aydınlık söz, gecenin karanlığında yitiyordu bir bir. Şükrü Erbaş bir kitabında : “ İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım.” diyordu ya, bu cümle bütün çabalarımın vardığı yere yazılmış gibiydi…
Yalnızdım..
Bunun için derin kırgınlıklara gerek yoktu. Bir adım ileriye gidememek de yetiyordu çoğu zaman...
Hep bir ağızdan söylenen sözlerin yerini sessizlik aldığından bu yana sevmek hakkında herhangi bir şey düşünmemiştim. İnsanlar geçmişti hayatımdan; eksik, yoksun, karanlık, ümitsiz, heyecansız…
…
Yalnızdım..
Binbir türlü sessizliği aşıp geldiğim zamanda yalnızlığımın bitebileceği üzerine düşünüyordum.. Yaralarımızın bizi bir araya getireceği yüreği; ağlamayı, gülmeyi yeniden öğretecek bir duyguyu, heveslerini yüklenebileceğim bir ömrü gerçekten getirir miydi hayat?
*Oğuz Atay, Korkuyu Beklerken
Serap Şahin
1987 yılında Bolu’da doğdu. Dokuz Eylül üniversitesi Yerel Yönetimler ve Anadolu üniversitesi Kamu Yönetimi, Adalet bölümü mezunudur. Amas...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...