Gerçek özgürlük vazgeçmekle başlar Bir sözden bazen bazen değişmeyenden Eksiklenmeden eksilmekle başlar Bırakmakla başlar fazlalıklarını omzundaki gereksiz yükleri kalbindeki bekleyişleri Gerçek özgürlük dinginleşmekle başlar öze hasıl olmakla sadeleşmekle Ama öyle salaş bir halde değil sap...
Saat Muhsin Abi, bir Senegalliden 10 dolara kol saati aldım. Zamanı ucuzlatırım sandım. Ne zaman duracak diye merak içindeyim. Her sabah heyecanla saate bakıyorum. Aylar oldu durmadı. Kazıklandım yine Muhsin Abi, kandırıldım. Ucuz saat dediğin çabuk bozulur değil mi? İnatla pahalı saatler...
“İnsanın yuvası dağıldıkça yurdu genişlermiş” diyor çok sevgili Latife Tekin bir kitabında. Bu söz beni derinden etkiledi; üzerine düşündükçe ne büyük bir öngörü taşıdığını daha net anladım. Yuvanın dağılması, sadece mekânsal bir kaybı temsil etmiyor. Mevcut konfor al...
Kendime rengârenk kostümlerden, peruklardan yeni bir dünya yaratmaya başlayalı nereden baksanız en az 10 yıl olmuştu. Eğer kendi sahneme daha yıldızlı, ışıklı biçimde çıkma cesaretini gösteremeseydim, belki ben de bu kalabalık sokakların gri yağmurları altında solup giden bir hayalet ol...
Yaşamak, yalnızca nefes almak değildir; Her nefesin içine gizlenmiş evreni fark etmektir. İnsan, göğsünü dolduran havada değil, Onu fark ettiğinde yaşamaya başlar. Coşku, bir patlama değildir sadece; gizli bir taşkınlık, Kendi içindeki sonsuzluğa duyulan şaşkınlıktır. Bir kahkaha, fe...
İnancın ne olursa olsun, Allem kallem ederler, çevirirler bir dalavere. Bir de bakmışsın hep kâfir olmuşsun; Başka inanca göre! Allah’ü Ekber dedi biri, Şehit edildi! Kutsal Ruh adına dedi biri, Katledildi! Yehova şahidimdir dedi biri, Lanetlendi! Ateistim de...
Bazen yürekler de konuşur… öylesine sarsar ki insanı bu tınılar. Hiç ummadığı bir zamanda mesela… Kendinden kaçmak isterken; ruhunu kapatıp diğer insanlara, sessiz sedasız sıyrılırken hayatın albenisinden; küsmüşken, incinmişken, kendi minicik çabalarıyla onarmaya çalışırken kır...
Yine bir hazan mevsimi... Dalından düşen her yaprağın ağaca vedası hüzün kokar hep. Kimi sokaklarda savrulur, kimi oramın eşsiz kucağında bir tablonun en güzel parçası gibi yerini alır. Sonbahar neden hep veda kokar, buram buram ve biraz da toprak... Oysa bu koku, sadece bir bitişi değil,...
Sessiz sedasız bir vedadır yaprağın ağaçtan kopuşu Ne bir hüzün, Ne de bir acıdır bu kopuş. özlemektir, Belki hasrettir. Hazanı hüzün zannedenlere inat Sadece vuslatın habercisi bu. Serin rüzgârlar sararken bedenini, Kar soğuğu dolarken ciğerlerine, Unutur aklın geride kala...
Bir gece ansızın sana gelsem, Pencerenin altında sabahlasam. Olur ya, görünce sakın acıma; Ben seni, bana acıyasın diye sevmedim. çiçekler olsa mesela elimde, Aşkının yorgunluğu varken gözümde. Olur ya, sakın acıma görünce; Ben seni, bana acıyasın diye sevmedim. üstüm başım yı...