Kaybolmuşlar sokağında Adresi olmayıp gönül iziyle buluşanlar yaşar çaresizliğe esir düşenler çareyi kaçmakta bulanlar Kaçtıkları yere hayal kırıklıklarını taşıyanlar Hepsi toplanmış upuzun bir sokakta dizili durur Sokak lambaları bile git gelli göz kırpar geceye sürekli Bir taraftan kendinden...
Dönüşüm Bir sabah bunaltıcı düşlerinden uyandığında, yatağında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulsaydın ne yapardın Muhsin Abi? Ne oldu böyle bana diye mi düşünürdün, insanlar benim hakkımda ne düşünür diye mi düşünürdün? Aynaya mı yoksa yine pencereye mi koşardın sokağı izlemek için?...
Kışın soğuk nefesi yavaşça kendini hissettirmeye başlarken, doğa da iyice sessizliğe bürünüyor artık. Gökyüzü solgun, dallar çıplak, rüzgâr sert… Sanki her şey, bir süreliğine nefesini tutmuş gibi. Bu durgunluk, yalnızca doğada değil; bir ıssızlık hâlinde ruhlarımıza da s...
Bir sonbahar hediyesi gibi geldi… Sizin hiç muhteşem keşifleriniz oldu mu? Hani tesadüfen fark ettiğiniz, hayatınıza iyilik getiren kişi, olay, an, nesne. Ruhunuza iyi gelen, gününüze eşlik eden bir önemli ayrıntı. Günün ağırlığını alır götürür, sizi bu uğultulu şehirden kısa bir an i...
Su içiyor bir tanrı avuçlarımdan. Bunalmış kalbi, Farklı dillerde yapılan, Milyarlarca duadan! Sürekli gramer, sürekli tekrar! Dil nankördür derler, Hep çalışır akşamları. Her dua edilen dili, Bilmek zorunda mı tanrı? Biz de yabancı kalıyoruz hani, çoğu millete! Bu işin bir...
Olur da bir gün ölürsem, Herkes gittiğinde gel mezarıma. Biraz dertleşiriz belki, Biraz sohbet ederiz. Belki eski günlerdeki gibi Kahkahalarla güleriz; özlediğimiz ne varsa, Tekrar yaşıyormuş gibi Yâd ederiz o güzel, Neşeli eski günleri. Hava kararana kadar kal yanımda,...
Hayat, çoğu zaman iyilikle sınar insanı. Bir yanıyla yardım etmek, korumak, sevmek isteriz; diğer yanıyla da görmezden gelinemeyecek bir gerçek vardır: Mumu bile bağrına bastığı ip eritir. İyilik, ölçüsünü aşarsa yakar. Fedakarlık, yerini bulmazsa yorar. Ve güven, yanlış elde çabucak tükenir....
İçimde bir çocuk var, Ceplerinde sakız değil, kırık cevaplar taşıyan. Büyüdükçe anladım; Mutluluk bazen plastik bir balon— Elinden kaçınca göğün bile umurunda değil. O çocuk, Sevinci pembe değil Mors; Gülüşü şeker değil Yara bandı gibi yapışkan. Kırmızı bir salıncakta...
Lila, yeni bir başlangıç yapmak için İstanbul’a taşındığında, şehir ona ilk başta soğuk ve yabancı gelmişti. Alıştığı küçük kasabasındaki dostlukların yerini burada hızla geçen zaman ve kalabalık sokaklar almıştı. Yalnızlıkla baş etmek için internette gezinirken karşısına çıkan bir il...
Uçsuz bucaksız zamanın tozlu yollarından, Bir fısıltı yükselir, eskinin kuytularından. Geçmişten bir seda, akar usulca bugüne, Yarınlara uzanır, bir köprü gibi düğüne. Hatıralar birer mum, yanar eski evlerde, Yaşanmış her bir an, saklıdır kâğıtlarda. Ne zaferler gördük, ne...